Reggio Emilia Yaklaşımı, okul öncesi eğitimde alternatif yaklaşımlardan biridir. 6 temel prensibe sahiptir. Bu prensipler Reggio Emilia yaklaşımının çocuğa, öğretmene ve eğitime bakış açısı hakkında bize önemli ipuçları vermektedir.
1.Öncelikle çocuk, ilgili ve meraklıdır. Sorgulama ve soru yöneltme becerileri ile deneyimlemeye olan istekleri birleştiğinde karşımıza kendiliğinden araştırmacı çocuklar çıkmaktadır. Çocukların düşünceleri çok önemlidir ve saygı duyulmalıdır. Okulumuzda da her çocuğun soruları önemsenmekte ve sorgulamaları, araştırmaları için alan açılmaktadır.
2.Öğretmenler ise çocuğun tüm gelişim alanlarını desteklemek ve bu desteği uygun şekilde verebilmek için farklı rolleri bünyesinde barındırmaktadır. Öğretmen;
*Çocukları aktif şekilde dinler ve gözlemler. Çocuğun davranışlarına ve yaptıklarına derinlemesine bakarak, kabul ederek ve saygı duyarak, gözlemler eşliğinde notlar alarak çocuk hakkında bilgi sahibi olur ve uygun şekilde rehber olur. Okulumuzda da çocuklar gözlemlenirken öğretmenler tarafından günlük olarak anektod defterleri doldurulmaktadır. Anektod defterleri çocuğun etkinliklere katılımı, okula geliş ve gidişlerdeki ruh halleri, gün içinde sorduğu sorular ve okuldaki ilişkileri hakkında bilgileri içermektedir.
*Çocuklarla birlikte keşfeder ve öğrenir. Tamamen her şeyi bilen pozisyonda değildir, öğrencidir. Çocukları çevresini ve dünyayı keşfetmeye, sorularına cevap bulmalarına teşvik eder ve bu yolculukta eşlik eder.
*Çocukların ilgilerini ve meraklarını keşfetmek için araştırmacı yaklaşır. Çünkü Reggio Emilia yaklaşımının en önemli noktalarından biri de proje konularının çocukların ilgi alanlarıyla belirlenmesidir.
*Son olarak öğretmen, çocuklar hangi yolla daha iyi öğrenildiğini keşfederken, farklı şekillerde ve açılarda düşünürken provokatör rolünü üstlenmektedir. Okulumuzda da bir proje konusu farklı öğrenme yollarını içerecek şekilde provokasyon masalarında, ele alınan kitaplarda, şarkılarda, ormanda işlenmektedir.
3.Reggio Emilia Yaklaşımında 3. öğretmen ise çevredir. Dolayısıyla fiziksel çevrenin organizasyonu oldukça önem taşımaktadır. Okulumuzda provokasyon masaları düzenli olarak oluşturulmakta, hafta boyunca çocukların istediğinde inceleyebilmesi, deneyimlerini tekrarlayarak özümseyebilmesi için hazır şekilde kalmaktadır. Ayrıca sınıflarımızda proje ile ilgili görseller, materyaller bulundurularak çevrenin uyarıcılığı desteklenmektedir.
4. İlişkiler, çocuğun kurduğu bağlar üzerinden önemli bir yere sahiptir. Reggio Emilia Yaklaşımında çocuklar deneyimledikleri arasında bağ kurmaya teşvik edilmekte, çevrelerini anlamlandırmaları adına sosyal ve fiziksel bağlar kurması için desteklenmektedir. Her çocuk öğretmeni, arkadaşları, sınıfı ve okulun geri kalanıyla etkileşime girmesi hedeflenir. Okulumuzda bu anlamda gün akışında farklı sınıfların bir araya gelerek etkileşim kurduğu atölyeler oluşturulmaktadır. Bu atölyeler ile çocukların sosyalleşmeleri ve farklı akran gruplarıyla iletişim kurmaları desteklenmektedir. Ayrıca branş dersleri ile farklı liderler eşliğinde gerçekleşen atölyeler yoluyla çocuklar sadece öğretmen odaklı değildir, farklı yetişkinler ile iletişim kurabilmektedir. Sosyal hayatın güvenli bir çerçevede hazırlığını yapan çocuklar için farklı liderler farklı deneyimler kazandırmaktadır.
5.Reggio Emilia Yaklaşımının en önemli tekniklerinden biri projelerdir. Bütünleştirilmiş ve süreç içerisinde etkinliklerin yürütüldüğü projeler, çocukların ilgi ve meraklarıyla belirlenir. Sonraki aşamada ele alınır ve deneyimleme yoluyla öğrenme gerçekleşir. Projeler, bilgi ve becerinin yanında duygusal, sosyal, estetik özellikleri de barındırmaktadır. Her proje farklı ilgi alanlarından, farklı nedenlerle uygulamaya geçse de temel olarak çocukları bütün olarak geliştirmek hedeflemektedir. Okulumuzda planlarımız haftalık hazırlanmakta ve hazır planlar kullanılmamaktadır. Her hafta çocuklarla oluşturulan kavram ağları, öğretmen gözlemleri sonucu en çok ilgilenilen ve merak edilenler harmanlanarak bir sonraki haftanın planı güncel olarak hazırlanmaktadır. Dolayısıyla hem çocukların ilgi ve meraklarını destekleyerek onların bu yöndeki ihtiyaçlarını karşılayabilmekte hem de etkinliklere katılım konusunda daha istekli çocuklar görmekteyiz.
6. Son olarak Reggio Emilia Yaklaşımında dökümantasyonun yeri oldukça önemlidir. Öğretmen yapılan etkinlikleri, gözlemlediklerini ve süreçleri dökümante eder. Dokümantasyonun ilk aşaması gözlem, ikinci aşaması ise yorumlamadır. Sonuçtan çok çocukların çevrelerinde gerçekleşenden ve elde ettikleri deneyimlerden nasıl anlam çıkardıkları önemsenir. Dolayısıyla somut, gözle görülebilir veriler ile karşımıza çıkmaktadır. Sonraki projeler için yol haritası oluşturmak için, çocukların aldıkları yol ve nelere yönelik meraklarının daha yoğun olduğu üzerine fikir alışverişleri yapılmakta dokümantasyon sonrasında bu doğrultuda yeniden planlama ve çevre düzenlemeleri yapılmaktadır.